bilmek

bilmek
bilmek <-ir> Sache wissen; Person und meist Inhalt kennen; Sprache können; sich verstehen (-i auf A), verstehen (-mesini zu …); sich besinnen (-i auf A); (-i jemanden) betrachten als (z.B. Freund);
bildiğime göre soviel ich weiß;
bildiğini okumak seinen Kopf durchsetzen;
bildiğinden şaşmamak stur seinen Weg gehen;
bile bile mit Vorbedacht; extra;
bilemedin(iz) fam sagen wir (mal); ja sogar;
bilmem hangi irgendein;
bilmem kim irgendjemand;
bilmem nasıl irgendwie;
dinmek bilmiyor will nicht nachlassen (z.B. Wind)

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • bilmek — 12, 22, 38, 44, 63, 127, 212, 300, 332, 394, 425, 456, 510; I I, 22; II I, 20, 222, 233, 259 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • bilmek — nsz, ir 1) Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır. H. Taner 2) i Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak Yani kısacası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işini bilmek — nereden, nasıl yararlanacağını bilmek, çıkarını bilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • antikasını bilmek — en iyisini bilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak) — çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek, bulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cemaziyelevvelini bilmek — (bir kimsenin) bir kimsenin herkesçe bilinmeyen, geçmişteki her türlü yönünü veya kötü durumunu bilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ödev bilmek (veya saymak) — bir şey yapmayı kendisi için yerine getirilmesi zorunlu bir iş olarak kabul etmek, borç bilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yakından bilmek (veya tanımak) — bir kimseyi, bir şeyi bütün özellikleriyle bilmek veya tanımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadrini bilmek — değerini bilmek, yararlanmak Onun kadrini iyi bilenler de var. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıymetini bilmek — önemini, değerini bilmek Güneş yalnız dirileri ısıtır. / Güneşin kıymetini bil. O. Rifat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzının tadını bilmek — 1) güzel yemeklerden anlamak 2) her şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak Demek sen artık ağzının tadını bilmiyorsun! Demek senin hiçbir zevkin kalmamış! A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”